17 Kasım 2016 Perşembe

SANSÜR NEDİR? NASIL UYGULANIR?

TÜRK TELEVİZYONCULUĞUNDA SANSÜR 




Türkiye'de televizyonlara uygulanan sansür konumuza başlamadan önce sansürün genel anlamını açıklamak isterim


Sansür : çeşitli kavramların çeşitli yollarla kontrol altına alınmasıdır. En somut amacı toplumu korumaktır.


Sinema, radyo ve televizyon sansürün ilgi alanına girmiştir.Genellikle toplumu etkileyen durumlarda/eylemlerde uygulanır ve ifâde özgürlüğünü bastırma amacı güdebilir. Ayrıca, sansür, toplu iletişimden kimi düşünceleri ve konseptleri çıkarma yoluyla algıyı kontrol etme eylemi olarak da nitelendirilebilir. Sansüre uğrayan şeyler tek bir kelimeden başlı başına bir kavrama kadar değişebilir ve değer sisteminden, ahlâkî yargılardan etkilenebilir.
Türkiyede özellikle medya Tv alanında tütün ve alkol ürünleri başta olmak üzere;
ilaç,marka,kumar,müstehcenlik,uyuşturucu,kan,cinsellik üzerinde sansür uygulanır. Sansür sahneyi keserekte yapıldığı gibi ;blur,mozaikleme,görüntü atlama,renk değiştirme işlemleriyle de yapılır. Bu sayede içerikte süre kaybı yaşanmaz.
BLUR : Lens bulanıklığı MOZAİK : Pikselleştirme anlamına gelir.


TEKNİK OLARAK SANSÜR


Kurgu programlarında (video editing) hareket takip ve izleme yöntemiyle sansürlenecek kare seçilir ve harekete göre takip ettirilir. Bu sanılanın aksine çok uzun süren ve dikkat gerektiren bir uygulamadır. AE gibi composition (motion) programlarda hareket algılama (track) özelliği olmasına karşın özellikle import ve export işlemleri kurgu programlarına göre daha yavaştır. Bu nedenle 1 saatlik bir filmin sansürleme işlemi yaklaşık olarak 8 saati bulabilir. Biraz öncede belirttiğim gibi sanılanın aksine zor bir iştir sansür ve ciddi çalışma temposu gerektirir, çünkü; Rtük kuralları ağırdır.
Neredeyse sansürlenmeyen hiçbir sahne yoktur Türk filmlerinde..
Sansür görüntüde lens bulanıklığında yapılmalıdır. Görüntüye ne kadar soft blur yapılırsa izleyicide o kadar az farkındalık oluşturacaktır. Bu film ve görüntülerede en az kayıp verecektir.
Sansüründe bir estetiği olmalıdır. Örneğin bir sigara sahnesinde komple siyah bir çerçeve içerisinde sansürlenirse bu hem görüntüyü hem sahneyi hemde izleme kalitesini düşürecektir.




Yukarıda görünen sahnede masada duran kül tablası ve sigaraya blur işlemi yapılarak sansürlenmiştir.




Yukarıda uyuşturucu maddeye uygulanan soft blur sansür.





Ve sigaraya uygulanan sof blur sansür.

Son olarak ta kanlı sahneler üzerinde yapılan işlemi  görüyoruz. Siyah Beyaz ve açık yara kısımlar blurlu olarak yayınlamak +13 izleyici kitlesi için yayınlamaya uygundur. 

aslında bu sahnelerin kötü bir sansürleme ile daha çok dikkat çektiği ve zararlı olduğu aşikardır,zira normal bir film ya da dizi izlerken insanlar çoğu zaman olayların akışı içinde o sigaranın yakıldığının farkına bile varmazlar, kendilerini oyuncuların söyleyeceği sözcükleri duymaya konsantre etmişlerdir.oysa kötü sansürlenince insanın dikkati ister istemez ekranın o kısmına kayıyor..Bu nedenle mecburen sansürlenmesi gereken sahnelerin lens bulanıklığında işlenmesini şiddetle öneriyorum.
Şunu da belirtmekte fayda var.. Bu kuralları ben belirlemiyorum.RTÜK kanunları ve yaptırımları sebebiyle uygulamak zorunda kalıyoruz ve bunu yapmaya ne yazık ki mecburuz. Bir sigara sahnesinin ortalama 50 Bin TL cezai yaptırımı vardır. Bu da biz yayıncılar olarak üzerini es geçemediğimiz bir durumdur.


TÜRK TELEVİZYONLARINDA AKILLI İŞARETLER





Akıllı İşaretler, televizyon yayınlarının içeriğiyle ilgili bilgilendirici bir sınıflandırma sistemidir. Bu sistem, televizyon yayıncılarının, anne babaların ve genelde toplumun, çocukları ve gençleri televizyon yayınlarının olası zararlı etkilerinden koruma sorumluluğunu yerine getirmelerinde onlara yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır.
Toplumun farklı kesimlerinin temsil edildiği geniş çaplı bir araştırma sonucu anne babaların %80'e yakınının televizyon programlarının içeriği konusunda bilgilenmek ve uyarılmak istediklerini ortaya koymuştur. Bu talep, sistemin en önemli gerekçesini oluşturmaktadır.

Akıllı İşaretler sistemi, konuyla ilgili bağımsız uzmanlar tarafından geliştirilmiş karma bir sistemdir. Bu sistem, iki konuda bilgi vermektedir. Bunlar, programın olası zararlı içeriği ve programın hangi yaş grubuna uygun olduğudur.
Programın olası zararlı içeriği: Zararlı etkileri olabilecek içerik alanları; şiddet ve korku, cinsellik ve örnek oluşturabilecek olumsuz davranışlar (ayrımcılık, alkol ve sigaranın aşırı kullanımı, madde kullanımı, yasa dışı davranışlar ile kaba konuşma / küfür) olarak belirlenmiştir.
Programın hangi yaş grubuna uygun olduğu: Programlardan etkilenme düzeylerine göre yaş grupları, Tüm izleyici, 7 yaş, 13 yaş ve 18 yaş olmak üzere dört grupta ele alınmıştır.

Bir programın hangi türde zararlı içerik taşıdığı ve hangi yaş grubunun izlemesinin uygun olduğunu belirleyebilmek için bir soru formu geliştirilmiştir. Soru formuna "Örnek Kodlama Formu" başlığı altında ulaşılabilir. Bu form, sınıflama sistemine dahil tüm programlar için yayıncı kuruluşların görevlendirdiği ve sistem hakkında önceden eğitilmiş sertifika sahibi kodlayıcılar tarafından elektronik ortamda doldurulur. Form üzerinde işaretlenen yanıtlara göre sonuç, otomatik olarak saptanmış olur. Bir programın ne tür bir zararlı içerik taşıdığını ve hangi yaş grubu için önerildiğini belirtmek için semboller kullanılır. 
                                                                                                                    
                                                                             Mert Can Şahin
                                                               Yayın İçerik ve İzleme Uzmanı






Hiç yorum yok: